Türk Gençliği ve Milli Meseleler/ Dilde, Fikirde, İşte Birlik

03 Mart 2019

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzü 02 Mart 2019 Cumartesi günü saat 14:00’te, Vakfımız Gençlik Kollarına tahsis ettik. Yıllardır belli aralıklarla “Türk Gençliği ve Milli Meseleler” başlığı altında konferanslar düzenleyen TDAV Gençlik Kolları’ndan Duygu Yılmaz,  Mehmet İnce ve Mine Kardeşoğlu, bu konferanslarında, Gaspıralı’dan bugüne kadarki uygulamaları ve sonuçları bağlamında “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” konusunu masaya yatırdılar.

İlk sırada söz alan İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi ve TDAV Gençlik Kolları Edebiyat Topluluğu sorumlusu Duygu Yılmaz; “Dilde, fikirde, işte birlik” ülküsünün baş mimarı Gaspıralı İsmail’i yetiştiği çevre, dönem, şartlar fikirleri ve uygulamaları çerçevesinde değerlendirdi.

Kırım’da millî kültürün yüksek düzeyde yaşandığı bir ortamda büyüyen Gaspıralı’nın, ailesinin kendisine sunduğu imkânlarla gittiği Rus Çarlığı okullarında çağdaş eğitim aldığını ve bu süreçte Slav milliyetçiliğinin ulaştığı boyutları gördüğünü belirten Yılmaz, bundan hareketle mensubu olduğu Türk milletinin geri kalmışlığını yok edecek çareler ve Slavcılığa karşı milli mücadele ruhunu canlandıracak fikirler ürettiğini söyledi. Türk milletinin öncelikle kendisini geri bırakan eğitim sisteminden kurtulması gerektiği sonucuna varan Gaspıralı’nın, Kırım’dan başlayarak kurduğu Yeni Tarz Okullar vasıtasıyla Türk milletinde büyük bir aydınlanma başlattığını belirten Yılmaz, eski kafalıların bütün engellemelerine rağmen bunu başardığını söyledi.

 Bir aydın olarak, milletine hizmette doruğuna doruğa çıkmış Gaspıralı’nın gün geçtikçe değer kazanan fikirleri ve yaptıklarıyla Türk gençliğine yol gösteren bir ışık olmaya devam ettiğini belirten Yılmaz, kendilerinin de bu ışığı yayan ve Gaspıralı’nın izinde faaliyetler yürüten Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda, aydınlanmaya ve aydınlatmaya devam edeceklerini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

İkinci sırada söz alan  ve Gaspıralının “Dilde Birlik” ilkesi üzerinde bilgi aktarıp değerlendirmelerde bulunan Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans öğrencisi Mine Kardeşoğlu, özet olarak şunları söyledi:

“İsmail Bey Gaspıralı 1880’li yıllarda Türk milletinin içinde bulunduğu durumu gözlemleyen aydın bir kişiliktir. Gözlemleri sonucunda Türk milletinin geri kalmışlığını, sinmişliğini, eğitimle  giderebileceğini düşünmüştür. 1883 yılında “Tercüman”  adlı gazetesini “Dilde, fikirde, işte birlik!” ülküsüyle Türk dünyasının hizmetine sunmuştur. Gazetesinde tüm Türk yurtlarının anlayabileceği bir Türkçe oluşturup kullanmıştır. Çünkü dil birliği, fikir birliğinin öncüsü olup Türk yurtlarının bir olmasını sağlayacak en önemli unsurdur.

 Gazetenin yanı sıra 1884’ten başlayarak “Usûl-ü Cedid” adlı okulları kurmuş ve eğitim-öğretimde mevcut sisteme yeni bir soluk getirmiştir. Bu okullar, Kırım’dan başlayarak dalgalar halinde Türk dünyasına yayılmış ve bu sayede Türkçe bilinci halka temelden aşılanmıştır. Gaspıralı hem Tercüman gazetesiyle hem de ceditçilik (yenilikçilik) faaliyetleriyle on beş sene gibi bir zaman zarfında Türk dünyasında ortak bir dil oluşturmuş, bunu da kısıtlı bir zamanda da olsa yazı birliği ile taçlandırmıştır.

Çarlık ve Sovyet Rusya’sının yaşadığı siyasî gelişmeler ile ceditçilik karşıtı “Kadimciler”e rağmen İsmail Bey Gaspıralı, Türk Dünyası’nın uyanışındaki sönmez meşalenin fitilini yakmış ve biz Türk milletine devretmiştir.”

Son konuşmacı İstanbul Üniversitesi Siyasal bilimler öğrencisi Mehmet İnce; Türk Dünyası’nda “İşte Birlik ” konusunu ele aldı. İşte birliğin bugünkü adının, ekonomik işbirliği olduğunu belirte İnce, bunun altyapısını oluşturup gereğini yapamayan ve ekonomik güçten yoksun bir Türk Birliğinin, bunu bozmaya çalışan güçler karşısında sağlam bir duruş ortaya koyamayıp, zayıflayarak dağılacağını söyledi.

Türk Dünyası’nın, Sovyetlerin/ Rusya’nın egemenliğinde kalan kısmının, sömürülme esasındaki ekonomik konumdan, Sovyetlerin dağılmasıyla kurtulma fırsatı yakaladığını belirten İnce, bu fırsatın ne kadar değerlendirilebildiğini, Türk Keneşi, TİKA, Şangay İşbirliği Örgütü gibi oluşumlar; Başta Çin ve Rusya olmak üzere dünya dengelerinin güçlü aktörleri, Türk ülkelerinde yeterli olmayan fikir birliği gibi dinamikleri açısından örneklerle ortaya koydu.

Konferans sonunda söz alan Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Prof. Dr. Yümni Sezen ile Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Akış da,  geleceğimize umut ışığı yakan gençlerimizi takdir ve teşvik ettiler.

Etiket:

Kategori: Genel, Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.