İslamî Hükümlerin Güncellenmesi Meselesi

29 Nisan 2018

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde 28 Nisan 2018 Cumartesi günü 14.00’te, Erel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden  ve aynı zamanda vakfımızın dost akademisyenlerinden Prof. Dr. Yümni Sezenİslamî Hükümlerin Güncellenmesi Meselesi” başlıklı bir konferans verdi.

Prof. Dr. Yümni Sezen konferansına, bugün özellikle Türkiye’de İslam’ın hükmüymüş, uygulamalarıymış gibi ortaya konan; zikirmatiklerle yapılan binlerce tekrarlar, erkekle kadını acil serviste, asansörde, otobüste ayırmak; şeyhin önünde ölü gibi olmak, tahrik etmesin diye küçük erkek çocukların yüzüne bakmamak, jiletle yüzü kazımayı haram saymak gibi çarpıcı örneklerle dinin nereden nereye götürülmek istendiğine dikkat çekerek ve kuru bir laiklik anlayışıyla bu örneklerde dikkat çektiği din /İslam anlayışının asla engellenemeyeceğini  belirterek başladı.

Yukarda sözü edilen anlayışın önüne, bırakalım herkes neye inanırsa inansın yaklaşımıyla geçilemeyeceğini, madem bu hususlar yanlışsa, bunların doğrularının öğretilmesinin gerektiğini belirten Yümni Sezen, bunun da bir eğitim işi olduğunu, doğruları iyi bilen kadrolar tarafından gerçekleştirileceğini ve ciddi, idealist devletlerin görevi olduğunu ifade etti.

Dinde reform meselesinin çok söylenip, yazılıp çizildiğini, bu konuda, hükümleri günümüz anlayışıyla, günümüz şartlarına göre değerlendirmek anlamındaki “güncelleme”; genel olarak olaylar ve onlara ait anlayış tarzı tarihidir, yani o güne aittir, bugünü tam olarak içine almayabilir, alsa bile onları bugüne göre anlamalıyız ve ona göre düzenlemeliyiz anlamındaki “tarihselcilik”; formu yeniden şekillendirmek; eskiye yeniden şekil vermek, yeniden düzenlemek, yeniden yorumlamak anlamındaki “reform” olarak ifade edilen üç kavramın var olduğunu belirten Sezen, bunların incelikli kavramlar olduğunu, Batı’nın kilisenin yobazlığını kırmak için yaptığı uygulamaları Doğu’da İslamî inanç ve uygulamalarda ne kadar ve nereye kadar yapma yetkisine sahip olduğumuzu belirlemenin hassas bir konu olduğunu söyledi.

Tevhid dinlerini yeniden biçimlendirme yetkisinin, bozulmalara göre bizzat Allah’ın iradesinde ve elinde olduğunu, bunu da ilahi dinler sürecinde gördüğümüzü belirten Yümni Sezen, Müslümanların yapması gereken yeni hükümler koymak değil, mevcut hükümleri Kur’an başta olmak üzere doğru kaynaklardan iyi anlayıp, bunların Peygamberimiz zamanındaki güzel uygulamalarını iyi öğrenip bunlardan ve daha sonra gelen akılcı din bilginlerinin yöneltmelerinden hareketle insan, doğa ve toplumsal ilişkilerini belirlemektir, dedi.

Konuşmasının uzun bir bölümünde İslam’da kadın anlayışını ve haklarını Peygamberimiz dönemi ağırlıklı somut uygulama ve gerçek kişilerden örnekleyip değerlendiren Yümni Sezen, Kuran’ın bu konudaki hükümleri ve Peygamberimizin bunu toplumsal yaşamda doğru uygulamaları ve çevresini doğru yönlendirmeleri üzerinde durarak açıkladı. Allah’ın yasalarının kuluna verdiği akılla doğru orantılı olduğunun altını çizen Sezen, dinin, birçok diğer alanda da, doğru hüküm ve uygulamalardan yola çıkılarak insanın ve toplumun önünü açacak iyi bir kaynağa sahip olduğunu belirtti.

Yümni Sezen, konuşmasını, Müslümanların iyi ve doğru yönde gelişip ilerlemesinin önündeki engelin, dinin hükümlerinin olmadığını; asıl engelin yüzyıllar boyunca, halk üzerindeki maddi ve manevi iktidarlarını sürdürmek için, kendi oluşturdukları paralel dini dayatan sözde ulemanın ve yöneticilerin olduğunu, bunların sahte hükümlerini kaldırmak için aydın din bilginlerine ve onları destekleyecek ciddi devlet yöneticilerine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak bitirdi.

Etiket:

Kategori: Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.