Soyağacı Merakı ve Soyadları

04 Mart 2018

Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde 3 Mart 2018 Cumartesi günü 14.00’te Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal, “Soyağacı Merakı ve Soyadları” başlıklı bir konferans verdi.

Prof. Dr. Mustafa Erkal, konuşmasının başında Türkiye’nin yakın gündemindeki bazı genel ve belirgin konularda görüşlerini ortaya koydu. Erkal, Türk’ün, varlığı söz konusu olunca nasıl duyarlı olacağı ve birlik içinde düşmanının karşısında duracağına Afrin/Zeytin Dalı Harekatı’ıyla bir kere daha tanık olduğumuzu, bu manada Afrin’de destan yazan ordumuzun kahraman erlerine borcumuzu ve minnettarlığımızı dile getirdi. Erkal, Şeker fabrikalarının satışını önümüze koyanların,  Türkiye’de şişmanlık, kanser gibi hastalıkların yaygınlaşmasının sebepleri, yerli kaynaklara dayalı milli ekonominin gittikçe yok edilmesi ve Türk insanını dışa bağımlı hâle getirilmesi, tarımın daralması ve insanımızın işsiz kalması gibi birçok açılardan bir kere daha muhasebe etmeleri gerektiğini belirtti. Erkal, bu bağlamda tutarsız gibi görünen ABD Başkanının dahi milliyetçi ekonomi politikalarına döndüğü bir zamanda Türkiye’nin küreselleşme macerasının doğru istikamete çekilmesinin gereğine işaret etti.

Son günlerde soyacağı tespitine büyük bir ilginin olduğunu belirten Erkal, kendisinin burada,  “Sosyolojik nitelik taşıyan bir merakın, arzunun, talebin arkasında, o perdeyi açtığımızda hangi sosyal gerçekler var, 2018 Türkiye’sinde bunun arkasındaki sebepler nelerdir?” sorularının cevabını bilimsel veriler ışığında vermeye çalışacağını söyledi.  

1934’te çıkarılan Soyadı Kanunu’nun çağdaş toplum oluşturmada bir gereklilik olmak yönüyle doğru bir yaklaşım olsa da, uygulamada birçok yanlışlığı beraberinde getirdiğini belirten Erkal, nüfus memurlarının günü kurtarma işgüzarlığı da buna eklenince nice insanımızın bilinçsiz bir şekilde sosyolojik devamlılık ifade etmeyen acayip soyadlarını kullanmak zorunda kaldıklarını söyledi.

İnsanları soyunu belirlemekte diğer bir yanlışlığın da geldikleri coğrafyayla adlandırmak olduğunu; bir insanın, Yunanistan’dan göç etti diye Yunanistanlı Müslüman, Bulgaristan’dan göç etti diye Bulgar, Yugoslavya’dan göç etti diye Yugoslav olarak adlandırılamayacağını belirten Erkal, bu gelenin, neden Türkiye’ye geldiğinin, Türkiye’yi seçtiğinin ardındaki tarihî ve sosyolojik gerçeği iyi görmek gerekir, dedi.

Mustafa Erkal, millet, etnisite, kültür gibi kavramların Türk coğrafyasında ve güncel kullanımdaki bilimsel veya art niyetli siyasi tanımlamaları hakkında da görüşler ortaya koyarak, Türk kimliğinin yayıldığı coğrafyaların iyi bir haritasının çıkarılıp buralarda hangi Türklerin yaşadığının doğru bir şekilde ortaya konmasının önemine işaret etti. Erkal, bu yöndeki araştırmaların uzak coğrafyada yaşasa da dil ve kültür olarak aynı kimliğe sahip olanların soylarının, basit etnik tanımlamalarla ayrılaştırılamayacağı gerçeğine ulaşmamızı sağlayacağını ifade etti.

1950-52 yılları arasında Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu tarafından İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nde  4000’den fazla kişi üzerinde yapılan anket araştırmasında, soyadıyla ilgili dört önemli başlığın ortaya çıktığını bunların;

  • Eskiden aile isimleri bulunanlar ve soyadı kanununda bunları muhafaza edenler, (%10,5)
  • Eskiden aile isimleri bulunanlar ve soyadı kanununda bunları terk edip yenilerini alanlar,(%44,2)
  • Eskiden kullandıkları aile adlarını kısaltarak soyadı yapanlar, (%10,5)
  • Eskiden aile isimleri bulunmayıp yenisini alanlar, olduğunu belirten Erkal, bunlardan ikinci ve dördüncü sırada yer alanların kimlik tanımlama yönünden problemli olduğunu, bunların aynı aileleri birbirinden uzaklaştırıcı ve başkalaştırıcı rol oynadığını söyledi.

Belli odakların kurgulaması sonucunda bazı çevrelerce, Türkiye’de, Türk kimliği dayatılıyor, şeklinde iddiaların dillendirildiğini de belirten Mustafa Erkal, hâlbuki, sosyolojik gerçekten uzak ve akıl noksanlığı derecesinde, bunun tam tersinin söz konusu olduğunu Cumhuriyet tarihimizden aldığı örneklerle ortaya koydu.

Erkal, konuşmasının sonunda demokratikleşme ve kültürel haklar gibi masum görünen önyüzlerle parçanın bütünün önüne çıkarılması yolundaki uygulamaların yanlışlığına dikkat çekip, bunun millete bir faydasının olmadığını, son günlerde bazı yanlışlardan nasıl dönüldüyse, bu yanlışın da terkedilmesine vurgu yaptı.

Konferans soru cevaplanması ve katkılarla tamamlandı. Mustafa Erkal hocamız konferansının ardından dinleyicilerine kitaplarını imzaladı.

Etiket:

Kategori: Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.